Tüm dünyada yaygın olarak uygulanan bir vergi türü olan kurumlar vergisi hakkında merak edilen tüm detayları ele alacağımız bu yazımızda; bu vergi türünün ne olduğunda, ne zaman ödendiğine, nasıl hesaplandığına ve merak edilen diğer birçok detaya değineceğiz. Siz de yazımızı okuyarak Türkiye’de güncel kurumlar vergisi düzenlemeleri ve uygulamaları hakkında öğrenmek istediklerinizi keşfedebilirsiniz.
Kurumlar vergisi hakkında
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından oranı belirlenen kurumlar vergisi nedir dendiğinde; 1 yıllık periyod sonunda toplam safi kazanca göre hesaplanan ve oldukça geniş bir mükellef skalası bulunan vergi türüdür şeklinde açıklanabilir. Temel olarak kurumlar vergisi iki farklı mükellefiyet durumu içerirken, bu vergi çerçevesinde borçluların yıllık kazançlarının belirli bir oranını devlete ödemekle yükümlüdürler. Kurumlar vergisi borcu, neredeyse diğer tüm vergilerde olduğu gibi ödenmemesi durumunda bir gecikme cezası ve belirli bir süre sonunda daha büyük çaplı cezaların açığa çıkmasına neden olmaktadır.
Kurumlar vergisi, yalnızca kurum olma niteliği taşıyanlar tarafından ödenmesi gerekirken, şahıs şirketleri bu vergiden muaftır. Şahıs şirketi olmayan diğer tüm kurumların ise kurumlar vergisi mükellefleri olmaları söz konusudur. Ödemeler ise kurumların birbirinden ayrı birimleri içina ayrı hesaplanmaz, tek ana kurum için toplam gelir esas alınarak hesaplama yapılır. Örnek olarak, bir anonim şirket için ayrı şubeler söz konusu ise her şube için ayrı bir kurumlar vergisi hesabı olmaz. Kurumlar vergisi oranı 2022 ve diğer tüm yıllarda Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenmektedir. Bu oran ise her yıl farklı düzeyde belirlenmektedir. 2022 yılı için bu oran yüzde 23 olarak açıklanmıştır ve mükellefler yıl sonuna kadar elde ettikleri kazançlarının yüzde 23 oranındaki kısmını devlete vergi olarak ödemek zorundadır.
Kurumlar vergisi nasıl hesaplanır ve nasıl ödenir?
Yukarıda da belirtildiği üzere kurumlar vergisinin hesaplanmasında, kurumların yıllık safi kazançları dikkate alınır. GİB tarafından belirlenen oran kadar tutar ise vergi olarak ödenir. Şirketler kazançlarını ve ilgili vergi oranını, matrahını ve toplam tutarını vergi kurumları beyannamesinde belirterek tahakkuk ettirebilirler. Kurumlar vergisi beyannamesi kapsamında yer alması gereken bu zorunlu bilgilere dikkat edilmesi gerekmektedir. Çünkü vergi tahakkuku bu bilgiler üzerinden gerçekleştirilecektir. Beyannamenin verilmesi hesap döneminin sonunda ilgili ayın sonrasındaki 4. ayın 25’ine kadardır. Bu çerçevede kurumlar vergisi ne zaman ödenir konusu ise şu şekilde olmaktadır: firmalara tahakkuk ettirilen kurumlar vergisi ilgili yıl içerisinde dört defa, her 3 ayda bir olmak üzere geçici vergi olarak ödenmektedir. Toplamda ödenmiş olan geçici vergiler ise mükellefin yıl sonunda ödeyecek olduğu kurumlar vergisi üzerinden gider olarak düşülmektedir.
Tam mükellefiyet ve dar mükellefiyet nedir?
Şirketlerin kurumlar vergisi ödemesinde yazımızın başında da belirtildiği üzere 2 farklı mükellefiyet şekli bulunmaktadır. Bunlar “tam mükellefiyet” ve “dar mükellefiyet” olarak sınıflandırılırlar. Bu çerçevede:
Tam mükellefiyet: Kurumlar vergisi mükellefi olup bir yıllık kazancının tamamını kapsayacak şekilde vergilendirme yapılması olarak tanımlanır. Bu kurumların merkezlerinin Türkiye’de bulunması gerekmektedir. Tam mükellefiyette, vergi ödeyecek tarafın hem Türkiye hem de Türkiye dışındaki kazançları hesaba katılarak vergi tutarı belirlenir.
Dar mükellefiyet: Hem kanuni hem de iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlardan, yalnızca Türkiye sınırları içinde elde ettikleri kazanca göre vergi hesaplaması yapılmasını temsil eder.
Kurumlar vergisi mükellefi olan kurumlar:
- Anonim şirketler
- Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler
- İş ortaklıkları
- Dernekler ve sendikalar
- Vakıflar
- İktisadi kamu kuruluşları
- Kooperatifler